Vehbi KOÇ’un Hayatı
Özellikle unutmak istemediğim kitapları arada bir eylos.com ‘da kendime göre özetini. Çünkü okuduğum kitapları çok kısa sürede unutuyorum. Aradan 1-2 yıl geçince bırakın kitabın adını yazarını ve konusunu bile unuttuğum oluyor. Öyle çok kitap okuduğum falan yok. Ama okumayı sevmediğimden değil vaktim yok. Bir teknik uzman, bir öğrenci, bir eş, bir baba, bir blog yazarı falan gibi görevler çoğalınca açıkçası pek vaktim olmuyor.
Neyse konumuza geri dönelim. En son kitabımı bugün bitirdim. Kitabın ismi Hayat hikayem, Yazarı Vehbi KOÇ, Tarih 1973. Kitabı alma sebebim, her aldığım Capital dergisinin vermiş olduğu promosyon kitaplardan birisi olması. Otokoç’un 80. yıl onuruna hediye edilmişti. Sonraki okuyacağım kitap ise yine kapital dergisinn kobiler için çözüm önerileri hakkında bir kitap. Birazcık göz ucuyla baktım, bir işletme sahibi değilim ama eğitici bir kitap olduğunu düşünüyorum. Gelelim Vehbi KOÇ’un yazmış olduğu, hayat hikayem adlı kitaba.
Vehbi KOÇ özetle hayat hikayesini anlatırken aslında iş hayatı ile igili anılarını anlatıyor. Ankara doğumlu, Atatürkü bir kez uzaktan görmüş, babası Ankaranın ileri gelenlerinde ve bir hacı. Dini bütün bir ailenin 4. kardeşinden birisi. Orta okulu ticaret yapmak hevesiyle terk etmiş ama buna rağmen kişisel gelişimini ve öğrenme isteğini her zaman karşılamış bir kişiliğe sahip. Ankarada babasının desteği ile evlerinin altına küçük bir bakkal dükkanı açarak başlayan ticaret hayatına bugün Türkiyenin en büyük ve en çok ihracat yapan grubu haline getirmiş. Hani halk dilinde bir söylem vardır. “Zengin olduysa kesin çalmıştır” eğer sizde bu göreşe hekimseniz mutlaka bu kitabı okumanızı tasiye ederim. Zengin olmanın herşeyden önce 4 kuralı vardır. Çok çalışmak, girişken olmak ve sürekli kendini eğitmek ve biraz şanslı olmak. Eğer 4 şeyden birisi bile sizde yoksa zengin olmanız mümkün gözükmüyor :) Bu arada bende birisi eksik (Şans) o yüzden zenginlik hayallerim suya düştü :) Neyse şakayı bırakıp kitabımız ile igili düşüncelerime devam edeyim. Vehbi KOÇ’un zengin olma yolundaki adımlarda dikkatimi çeken en büyük nokta seçtiği elemanlarını çok araştırıp ince eleyip sık dokumasındaki hassaslığı. Belki de zenginliğin en büyük formülü budur. Çünkü bir iş adamı tüm operasonu üstlenirse yöneticilik yapamaz ve diğer fırsatları kaçıarak çok çabuk bir sürede batabilir. Sayın KOÇ ise iyi eleman ve ortaklar bularak işi kuruyor ve onlara işletmesi için devrediyordu. Kendisi ise piyasada fırsatları kollamakla birlikte, Türkiye ve dünyada ki siyasi ve ekonomik gelişmeleri yakınen takip ediyordu. Bu şekilde yeni proje ve yatırım modelleri oluşturabiliyordu. Kendisi parasına para katarken de o dönemler kendisinden bile daha zengin ve nüfuslu insanların nasıl battığını ve bundan kendisine nasıl pay çıkardığından da bahsetmiş. Kendisine çıkardığı pay egodur. Zenginlikten çevrenin şişirdiği egoyla herşeyi ben bilirim ben yaparım düşüncesine hiç sahip olmamış. Hep uzmanlara danışmış. Hatta sosyal sorumluluklarını yerine getirirken bile Cami mi yoksa öğrenci yurdu mu yapayım diye gerek müftülüğe gerek eğitim müsteşarlarına profösörlere danışarak karar almış. Sürekli üzerine bastığı şey çevrenizde danışabileceğiniz (Politikacı, Ekonomist, Din adamı vs.) donanımlı insanlar olsun düşüncesidir. Birde başkalarına borç vermekten kaçının diyor kitabında. Kendisi borç verdiği insanların büyük bir kısmıyla arasının açıldığından bahsediyor. Ya borçlarını unutuyorlar veya ödemiyorlarmış. Vakti geldiğinde isteyince kötü adam, borcu veren kişi olur düşüncesini okurlarıyla paylaşıyor. Kitabı bitirirken gençlere verdiği öğütlerler dikkatimi çekti. Kısaca öğütleri şöyle:
Çalışmada , dinlenmede ve eğlencede dengeli ve dikkatli olunuz.
Dininizi öğreniniz. (KOÇ en az günde bir vakit namaz kılar, düzenli orucunu tutarmış)
Son olarak kitap ile ilgili özette, KOÇ ticaret hayatını yazarken, siyaset ile ilgili ilişkilerini, yurtdışı ve yurtiçi ziyaretlerini de kaleme almış. Özellikle yurdışında General Motors gibi büyük firmalardan çok şey öğrenmiş. Ayrıca bugün KOÇ’u KOÇ yapan kurumsal yapıyı nasıl oluşturduğu ile ilgili operasyonu tek tek kaleme almış. Bugün KOÇ’un en büyük hissedarı işte bu yüzden KOÇ vakfıdır.
Bence çok güzel, ilginç, eğitici ve eğlenceli bir kitaptı. Sayın KOÇ bunu yazarken oldukça büyük çaplı bir araştırma yapmış olduğu belli. Yani oturayımda hayatımı yazayım dememiş. Yoğun belge, döküman vb. gibi şeyleri için büyük iş gücü ve emek vermiş. Bu kitabı bize yazarak okumamızı sağladığı için Sayın Vehbi KOÇ’a sonsuz şükranlarımı sunarım. Toprağı bol yeri cennet olsun.
Neyse konumuza geri dönelim. En son kitabımı bugün bitirdim. Kitabın ismi Hayat hikayem, Yazarı Vehbi KOÇ, Tarih 1973. Kitabı alma sebebim, her aldığım Capital dergisinin vermiş olduğu promosyon kitaplardan birisi olması. Otokoç’un 80. yıl onuruna hediye edilmişti. Sonraki okuyacağım kitap ise yine kapital dergisinn kobiler için çözüm önerileri hakkında bir kitap. Birazcık göz ucuyla baktım, bir işletme sahibi değilim ama eğitici bir kitap olduğunu düşünüyorum. Gelelim Vehbi KOÇ’un yazmış olduğu, hayat hikayem adlı kitaba.
Vehbi KOÇ özetle hayat hikayesini anlatırken aslında iş hayatı ile igili anılarını anlatıyor. Ankara doğumlu, Atatürkü bir kez uzaktan görmüş, babası Ankaranın ileri gelenlerinde ve bir hacı. Dini bütün bir ailenin 4. kardeşinden birisi. Orta okulu ticaret yapmak hevesiyle terk etmiş ama buna rağmen kişisel gelişimini ve öğrenme isteğini her zaman karşılamış bir kişiliğe sahip. Ankarada babasının desteği ile evlerinin altına küçük bir bakkal dükkanı açarak başlayan ticaret hayatına bugün Türkiyenin en büyük ve en çok ihracat yapan grubu haline getirmiş. Hani halk dilinde bir söylem vardır. “Zengin olduysa kesin çalmıştır” eğer sizde bu göreşe hekimseniz mutlaka bu kitabı okumanızı tasiye ederim. Zengin olmanın herşeyden önce 4 kuralı vardır. Çok çalışmak, girişken olmak ve sürekli kendini eğitmek ve biraz şanslı olmak. Eğer 4 şeyden birisi bile sizde yoksa zengin olmanız mümkün gözükmüyor :) Bu arada bende birisi eksik (Şans) o yüzden zenginlik hayallerim suya düştü :) Neyse şakayı bırakıp kitabımız ile igili düşüncelerime devam edeyim. Vehbi KOÇ’un zengin olma yolundaki adımlarda dikkatimi çeken en büyük nokta seçtiği elemanlarını çok araştırıp ince eleyip sık dokumasındaki hassaslığı. Belki de zenginliğin en büyük formülü budur. Çünkü bir iş adamı tüm operasonu üstlenirse yöneticilik yapamaz ve diğer fırsatları kaçıarak çok çabuk bir sürede batabilir. Sayın KOÇ ise iyi eleman ve ortaklar bularak işi kuruyor ve onlara işletmesi için devrediyordu. Kendisi ise piyasada fırsatları kollamakla birlikte, Türkiye ve dünyada ki siyasi ve ekonomik gelişmeleri yakınen takip ediyordu. Bu şekilde yeni proje ve yatırım modelleri oluşturabiliyordu. Kendisi parasına para katarken de o dönemler kendisinden bile daha zengin ve nüfuslu insanların nasıl battığını ve bundan kendisine nasıl pay çıkardığından da bahsetmiş. Kendisine çıkardığı pay egodur. Zenginlikten çevrenin şişirdiği egoyla herşeyi ben bilirim ben yaparım düşüncesine hiç sahip olmamış. Hep uzmanlara danışmış. Hatta sosyal sorumluluklarını yerine getirirken bile Cami mi yoksa öğrenci yurdu mu yapayım diye gerek müftülüğe gerek eğitim müsteşarlarına profösörlere danışarak karar almış. Sürekli üzerine bastığı şey çevrenizde danışabileceğiniz (Politikacı, Ekonomist, Din adamı vs.) donanımlı insanlar olsun düşüncesidir. Birde başkalarına borç vermekten kaçının diyor kitabında. Kendisi borç verdiği insanların büyük bir kısmıyla arasının açıldığından bahsediyor. Ya borçlarını unutuyorlar veya ödemiyorlarmış. Vakti geldiğinde isteyince kötü adam, borcu veren kişi olur düşüncesini okurlarıyla paylaşıyor. Kitabı bitirirken gençlere verdiği öğütlerler dikkatimi çekti. Kısaca öğütleri şöyle:
- Ailenizi seviniz sayınız.
- Çok çalışınız.
- İyi okuyunuz. Eğitiminize önem veriniz.
- Ciddi ve bilgili olunuz.
- Sosyal sorunlar ve politikaya zaman ayırınız.
- Mesleğinize sevgi ve sabırla sarılınız.
- Her zaman dürüst ve saygılı olunuz.
- Olgun ve yararlı olunuz.
- Hesabınızı biliniz.
- Dostlarınızı iyi seçin.
- Yazılı bilgiler unutulmaz, not alınız.
- Zamanında evleniniz.
- Fotoğraf güzel şeydir yararlanınız.
- Sağlığınıza dikkat ediniz.
Çalışmada , dinlenmede ve eğlencede dengeli ve dikkatli olunuz.
Dininizi öğreniniz. (KOÇ en az günde bir vakit namaz kılar, düzenli orucunu tutarmış)
Son olarak kitap ile ilgili özette, KOÇ ticaret hayatını yazarken, siyaset ile ilgili ilişkilerini, yurtdışı ve yurtiçi ziyaretlerini de kaleme almış. Özellikle yurdışında General Motors gibi büyük firmalardan çok şey öğrenmiş. Ayrıca bugün KOÇ’u KOÇ yapan kurumsal yapıyı nasıl oluşturduğu ile ilgili operasyonu tek tek kaleme almış. Bugün KOÇ’un en büyük hissedarı işte bu yüzden KOÇ vakfıdır.
Bence çok güzel, ilginç, eğitici ve eğlenceli bir kitaptı. Sayın KOÇ bunu yazarken oldukça büyük çaplı bir araştırma yapmış olduğu belli. Yani oturayımda hayatımı yazayım dememiş. Yoğun belge, döküman vb. gibi şeyleri için büyük iş gücü ve emek vermiş. Bu kitabı bize yazarak okumamızı sağladığı için Sayın Vehbi KOÇ’a sonsuz şükranlarımı sunarım. Toprağı bol yeri cennet olsun.
Vehbi KOÇ’un Hayatı
Reviewed by
Ömür Yılmaz
on
01:58
Rating:
11 yorum :
selam,
ben de aynen sizin gibi okuduğu kitabı bitirir bitirmez unutmaya başlayanlardanım.ben de kendimce bir yol izliyorum,okurken beğendiğim yerlerin altını mutlaka çizerim daha sonra kitabı anımsamak istediğimde bunlar bana yol gösterir.aslında özet çıkarıp blogda paylaşmak da iyi fikir,ben de en son Elif Şafak Siyah Süt’le ilgili blogumda bir yazı yazmıştım.Vehbi Koç’un dediği gibi,hem insan yazdığını kolay kolay da unutmuyor.Umarım kitabı hakedecek bu kadar kelam yeterlidir.
bu arada geçmiş olsun.
Bu yazı uzun bi zaman önce hazırlanmasına rağmen bu kadar geç yorum yazmamdaki sebeb Vehbi Koç’un hayatını şu aralar hocamın verdiği bir ödevden dolayı araştırıyor olmamdır.Açıkçası kendi yazdığı kitapları ve onun adına yazılan kitapların hiçbirini bulamadım ama internettte yaptığım araştırmada kendisiyle ilgili oldukça bilgi edindim.Bence Vehbi Koç’un başarılı yapan nedenleri her ne kadar siz sıralasanız da onda ki çalışma aşkının ve disiplinin,çok yönlülüğünün, öğrenme merakının günümüz şartlarında herhangi bir insanda olmasını beklemek doğru olmaz.Çünkü bireyin bütün bunların eline geçmesini beklicek sabrı yoktur yada parası vardır ama onu kullanıcak kafası yoktur yada yukarıda arkadaşımında belirttiği gibi kitabı okuyup sonra hiç bişey hatırlamaz.Yani bu sadece bir örnekti ama kendisine ilham olucak şeyleri görmeyip fırsatların önünden akıp gitmesine bakmakla yetinir.Oldukça uzun bir yorum oldu.Kusura bakmayın …
VEHBİ BEY tekrar dirilip bu zamanın insanlarına soytarı gençeklerine baksaydın nereye geldim derdin senin zamamında deyerli insanlar daha fazlaydı bu yalan dümyanın yalanları dahada artmış
bu adam bnm dedem bnde çooookkk zenginim hıııhhh(diyolar)
bi bakıos fakirler çok yalan söyliyorlar bunun konumuzla bi ilgisi yok ama neyse.biz aynı soyadını taşıyoz ama o daha zengin biz daha fakiriz.aman neyse sizide durumumla üzmim.bi isim benzerliği
çok gusel anlatmışınıs kendinisi çok bilgili ve zeki birimişsinis gerçedende çok anlamlı düsünüorsunus hyatınısdaçok zeki ve akılımışsınıs sizi çok sevdim kendinisi anlatıgnıs yazıyı anlattııgnıs anda çok gusel anlatmışınıs kendinsi…
VEHBİ KOÇ bence ATATÜRK kadar önemli biridir.Ben bu dünyada onlardan başka değerli biri görmedim
işte adam tutumlu lukla bu hale gelmıs parasını carcur etmememıs bır koc un elemanı olrak bırgun bızde boyle olabılırmıyız dıyorum kendı kendıme
öncelikle sayın VEHBİ KOÇ 1a allah rahmet eylesin mekanını cennet eylesin diyorum rahmetli Vehbi KOÇ Türkiye için çok önemli adımlar atmıştır Türkiyenin gelişmesinde büyük adımlar atmıştır.Biz de bir zamanlar aşırı derecede zengindik ama malımız,paramıza sahip çıkamadık doslarımızı elemanlaırmızı iyi seçemedik tabi açık konuşmak gerekirse bizimkilerinde hatalarının olmadığını söyleyemem herkesin hataları oldu hemde telefi edilemeyecek hataları hiç bir zaman ileriyi düşünmediler her zaman bu günü düşündüler 5 kazandıysa 10 yediler kardeşler arasında saygı sevgi kalmamıştı daha doğrusu herkes birbirine düşmandı buda büyüğün küçüklere saygıyı öretememesinden kaynaklanıyordu.Şirketimizin 1 tane patronu yoktu o soyadı taşıyan herkes o Şirketin patronuydu buda aradaki saygıyı yitirmelerindeki en önemli etkendi.Ben henüz 18 yaşındayım şuanda abimle birlikle kendi şirketimizde çalışıyoruz şirketimiz biraz küçüldü ama en iyiside artık bir aile şirketi değildi sadece abimin şirketiydi babam ben doğduktan 6 ay sonra vefat etti.Evin bütün sorumlulukları 12 yaşında olan abimin boynuna yıkıldı çoçuksunuz hiç bişe anlamadan hayatın bütün yükü omuzlarınıza çöküyo neyseki abim bu işin üstesinden geldi ve ailemizi bu durumlara taşıdı kendisi şuanda 28 yaşında abim çok hırslıdır ticaret konusunda ayrıca çok sabırsızdır (bende) ben Vehbi koçu kendime örnet alıyorum ilerde onun gibi saygıdeyer bilgili halkımız için iyi şeyler yapmak istiyorum ve bu yüzden de Vehbi KOÇ gibi çok çalışıp çok zengin olmayı istiyorum ama zenginlikle bitmiyor bilgili ,topluma faydalı,dürüst en önemliside zengin olduktan sora kişiliğimi kaybetmek istemiyorum.burada tüm Vehbi KOÇ yakınlarına allah sabır versin .(Allah rahmet eylesin
Sayın VEHBİ KOÇ ‘UN HAYAT HİKAYESİNİN ÖZETİNİ ÇOK OKUDUM. ÇOK ETKİLENDİM. UZUN HAYAT HİKAYESİNİ ÇOK MERAK EDİYORUM.BENİM DOĞDUĞUM YERDE BİLE KURŞUN FABRİKASI KURUP İŞLETMİŞ.1950 Lİ YILLARDA KALINTISINI GÖRDÜM.YAPTIRDIĞI YOLDAN YAYA OLARAK EN AZ 10 SENE OKULA GİDİP GELDİM.ANAMUR BOZYAZI YOĞUNDUVARDAKİ İŞLETME NE ZAMAN AÇILMIŞ,NE ZAMAN KAPANMIŞ BANA BİLGİ VEREN OLURSA MİNNETTAR KALACAĞIM.BOZYAZILI
ben güzelde çirkin de diyemem çünkü yazının hiçbir önemi yok önemli olan içten ve istekle yazmak ve okuyanların da içten ve yürekten okuması gerekir önemli olan budur!
yazan:özge :içten dileklerimle
çok teşekkurler bunu yayınlayan herkese oğretmenimiz odev verdi bende buradan yazdım ama ellerim koptu
Yorum Gönder