Eşimin Kollesterolü Tavan Yapmış
Geçen akşam sıkıntıyla kanalları dolaşırken NTV’de Okan Bayülgen’in programına rastladım. Konuğu Prof.Dr.Gökhan Hotamışlıgil idi. Obezite, şişmanlık,diyet üzerine bir sohbetin sonlarına yetişebildim ancak. Sigaradan sonra toplum sağlığını en çok tehdit eden tehlike olduğunu, obezitenin tüm dünyada artan bir hızla ilerlemesinin nedenleri arasında hareketsiz bir yaşam şeklinin ve fast food beslenme tarzının ilk sırada olduğunu sürekli duyuyoruz. Bu konu beni şimdilerde yakından ilgilendiriyor. Eşim çok yemek yememesine rağmen tüm gün masa başında hareketsiz olduğu için son yıllarda fazla kilo aldı. 3 ay önce doktora gittiğinde ise kötü kollesterolünün(LDL) korkunç yüksek olduğunu, iyi kollesterolünün (HDL) ise fazla düşük olduğunu öğrendik. Yani olması gerekenin tam tersi. İyi kollesterolün yüksek, kötü kollesterolün ise düşük olması isteniyor. Eşimin babası da birkaç yıl önce kalp krizi geçirmiş kalp damarlarına stent takılmıştı. Bu tip hastalıklarda kalıtım da önemli bir faktör. Doktorun tavsiyesiyle eşim, kollesterol düşürmeye yardımcı ilaç kullanıp, hiç zaman kaybetmeden beslenme tarzına daha fazla dikkat etmeye ve yürüyüş için zaman yaratmaya başladı. Ve şimdi yani tam 3 ay sonra eşim 10 kilo verdi. Çok daha sağlıklı hissediyor ve öyle de görünüyor. Yakında kontrole gidip tekrar kollesterolünü ölçtürecek.
Şimdiyse oğlumun sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite alışkanlığı edinmesi için neler yapabilirim diye düşünüyorum. Çünkü biliyorum ki edindiği bu alışkanlıklar kalıcı olacak ve ileride sağlığını olumlu etkileyecek. Hergün mutlaka dışarı çıkarıyor ve yürümesini sağlamaya çalışıyorum. Yaşıtı olabilecek çocuklarla koşup oynayabileceği fırsatları kaçırmamaya gayret ediyorum. Tabağını öyle tıka basa doldurmuyorum, azar azar ama çeşitli beslenmesini istiyorum. Gürbüz çocuklar daha makbuldür eskilere göre ama bence fazladan 1 kilo bile yük insana. Yakın çevremde sık sık gördüğüm ve beni rahatsız eden bir konuya da değinmeden edemeyeceğim. Yemek yemeyen çocuklara büyükleri bakkaldan bisküvi, kek, çerez gibi alıp ‘Hiçbirşey yemiyor. N’apalım?’ demelerine çok kızıyorum. Mesele sadece karın doyurmak değilki. Üstelik yemek yemezse çerezler, bisküvilerle ödüllendirileceğini bilen çocuk neden yemek yesinki, ben çocuk olsam bende yemem :)
Şimdiyse oğlumun sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite alışkanlığı edinmesi için neler yapabilirim diye düşünüyorum. Çünkü biliyorum ki edindiği bu alışkanlıklar kalıcı olacak ve ileride sağlığını olumlu etkileyecek. Hergün mutlaka dışarı çıkarıyor ve yürümesini sağlamaya çalışıyorum. Yaşıtı olabilecek çocuklarla koşup oynayabileceği fırsatları kaçırmamaya gayret ediyorum. Tabağını öyle tıka basa doldurmuyorum, azar azar ama çeşitli beslenmesini istiyorum. Gürbüz çocuklar daha makbuldür eskilere göre ama bence fazladan 1 kilo bile yük insana. Yakın çevremde sık sık gördüğüm ve beni rahatsız eden bir konuya da değinmeden edemeyeceğim. Yemek yemeyen çocuklara büyükleri bakkaldan bisküvi, kek, çerez gibi alıp ‘Hiçbirşey yemiyor. N’apalım?’ demelerine çok kızıyorum. Mesele sadece karın doyurmak değilki. Üstelik yemek yemezse çerezler, bisküvilerle ödüllendirileceğini bilen çocuk neden yemek yesinki, ben çocuk olsam bende yemem :)
Eşimin Kollesterolü Tavan Yapmış
Reviewed by
Ömür Yılmaz
on
11:12
Rating:
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder