Albert Einstein Hayatı

Eğer sizde Albert EINSTEIN gibi bilim adamlarının hayat hikayelerini öğrenmek istiyor fakat okurken sıkılıyorsanız tam aradığınız yerdesiniz. Dünyada sadece www.eylos.com tarafından uygulamaya koyduğum magazinsel sanal röpörtaj ile ünlülerin hayat hikayelerini yani biyografilerini hiç sıkılmadan okuyabilirsiniz. Konuğumuz Albert Einstein.


Admin: Merhaba büyük insan Albert EINSTEIN.
Einstein: Merhaba Admin.
Admin: Türkiye'de ilk kez sizinle ropörtaj yapmak gerçekten çok heyecanlı. Eğer sizinle ropörtaj yaparken saygısızlık veya yanlış bilgi verirsem lütfen şimdiden beni affedin.
Einstein: Önemli değil bende bir çok kez ilkleri yapmaya çalıştığımda hatalar yaptım. Hatalar olmadan doğru yolu bulmak çok daha zordur. Unutma yanlış yoksa, doğruda yoktur.
Admin: Daha ropörtaja başlamadan güven veriyorsunuz. Teşekkür ederim.
Einstein: Teşekkürlük bir şey yok ortada. Asıl senin için sorun şu olmalı. Siyasetin bilimi geçtiği ülkeler, bilim insanlarını pek sevmez. Belki bu ropörtajdan dolayı tepki alabilirsiniz.
Admin: Zaman, zaman böyle fikirler ülkemizde dolaşıyor. Özellikle siyasetin bilimin üstünde tutulması ve bilimin siyasileştirilmesine zaman zaman tanık oluyoruz . Benim için önemli olan bilimsel fikirleriniz.
Einstein: Benim zamanımda, eskiden siyasetten ziyade, inançlar fikirlerin önüne geçmiştir. Maalesef yıllar geçmiş olsa da insanların fikirleri hala değişmemiş. Halbuki değişmek, gelişmek demektir.
Admin: Çok haklısınız. Bize kendinizden biraz bahseder misiniz? Okuyucularımız hayat hikayenizi merak ediyor.
Einstein: 14 Mart 1879′ da Yahudi bir aile olan fabrikatör bir babanın ve müzisyen bir ev hanımı olan annemin ikinci evlatları olarak Güney Almanya'nın Ulm ketinde dünyaya geldim.
Admin: Çocukken ailenizi zekanız ile ilgili endişeye kapılmışlar diye duyduk.
Einstein: Evet. Konuşmaya geç başlamam Annemi ve Babamı çok endişelendirmişim. Hatta benim hasta olduğumu düşünmüşler ve zekam ile ilgili tedirgin olmuşlar. Tabii daha sonra konuşmaya başlayınca, bu sefer beni kimse beni susturamadı :)
Admin: Evet 130 Yıldır kimse sizi susturamıyor :)
Einstein: Sende sakın susma. Susmak çözüm ve çare değildir.
Admin: Tavsiyenize uyacağım. Siz 1 yaşındayken yani 1980 de Münih’e taşınmışsınız…
Einstein: Ben hatırlamıyorum :) Ama bildiğim babam Hermann ve Ağabeyim Yakob Münih’de Einstein & Cie adında elektrik mühendisliği adında bir şirket kurdular. 1894 yılında ben 5 yaşındayken iflas ettiler. Mecburen İtalyaya taşınmak zorunda kalmıştık.
Admin: Bir de hatırlamıyorum diyorsunuz. Sular gibi hatırlıyorsunuz... Çocukluğunuzda ileride bilim insanı olma yolunda sizi etkileyen, bu konuda yani bilim insanı olma konusunda tetikleyen olaylarınız oldu mu?
Einstein: Ben anne karnında bilim insanı olacağım diye karar vermiştim :)
Admin: Keşke sizin zamanınızda ve yanınızda yaşasaydım :) çok esprilisiniz :)
Einstein: Hayata hep eğlenceli yönden bakacaksın. Neyse sorunun cevabını vereyim. Bilim insanı olma yolunda beni etkileyen çocukluğumda iki olay olmuştu. Birinci olay 5 yaşında taşındığımız yıl sevgili amcam bana bir pusula hediye etmişti. Pusuladaki gizemler beni heyacanlandırmış ve meraklandırmıştı. Diğer ikinci olay ise 12 yaşımda tanıştığım öklit geometrisiydi. Hatta gençlik yıllarımda çok kez geometri ile ilgili “bu geometrinin büyüsüne kapılmayan bir kimsenin, ileride kuramsal bilimde parlak bir atılım yapabileceği hiç beklenmemelidir” diye bir görüşüm vardı. Ve bu görüşümün hala arkasındayım. Geometriden büyülenmek, heyecan duymak ve ona kapılmak önemlidir.
Admin: Geometriden bahsederken sanki sevgilinizi anlatıyorsunuz…
Einstein: İnsanın işi sevgilisi olmalı. En az ama en az sevgilisi kadar sevmeli…
Admin: Bu şartlarda eğitiminizi nasıl tamamladınız?
Einstein: Çok kolay olmadı. Lise öğrenimini 1894′te İsviçre'de tamamladım ve 1896′da Zürih Politeknik Enstitüsü’ne (ETH) girdim. O yıllarda fizik öğrencisi olan Eşim Sırp asıllı Mileva Maric ile evlendim. 1905′te çıkardığım araştırmada Mileva matematik hesaplarında çok yardımcı olmuştu.
Adim: Siz çok hızlı girdiniz konuya ben sormadan devam edin lütfen.
Einstein: 1921 yılında teorim üzerinde çalışmak için New York’a gittim. 1933 de ise Hitler’in ırkçı politikası sebebiyle Alman vatandaşlığından çıkartıldım ve Amerika'ya gitmek zorunda kaldım. Zor yıllardı.
Admin: Atatürk ile ilgili anınız olmuş bizimle paylaşır mısınız?
Einstein: Tabii ki. Sene 1933. Almanya’da Nasyonal Sosyalist Partisinin iktidar olmasıyla çalışmalarına izin verilmeyen 40 bilim adamı adına Mustafa Kemal ATATÜRK‘e bir mektup yazarak onların Türkiye’de çalışmalarına devam etmelerini istemiştim. Atatürk bu isteği kabul ederek İstanbul Üniversitesinde çalışma imkanı tanımıştı. Her yönde olduğu gibi yüce önderiniz bilimde de önemli ve başarılı bir karar vermiştir.
Admin: Atamızla gurur duyuyoruz. Aynı yıl İsrail ile bazı görüşmeleriniz olmuş?
Einstein: Bana İsrail Başbakanlığı teklif edildi ancak ben topluma politikada değil bilimde daha yarlı olacağıma inandığım için kabul etmedim. O yıllarda Sayın Dr. Chaim Weizmann ile Jerusalem Musevi Üniversitesini kurdum.
Admin: Profesyonelliğiniz nasıldı? Yani yaptığınız işler, ödüller, bilimsel çalışmalar.
Einstein: Bern’de Federal Patent Dairesinde çalıştım. Bu görevden arta kalan zamanlarımda çağdaş fizikte ortaya atılmaya başlanan problemler üzerinde bir çok araştırmalar yaptım. Önce atomun yapısı ve Max Planck’ın kuantum teorisi ile ilgilendim. Brown hareketine ihtimaller hesabını uygulayarak bunun teorisini kurdum ve Avogadro sayısının değerini hesaplayarak teorisini test ettim. Kuantum teorisinin önemini ilk anlayan fizikçilerden birisiydim ve bunu ışıma enerjisine uyguladım. Bu da benim, ışık tanecikleri veya fotonlar hipotezini kurmamı ve fotoelektrik olayını açıklayabilme mi sağladı.
Admin: Muhteşem. Nobeller peki?
Einstein: Sordunuz soylüyorum. 1916′da yayımladığım “Genel Görelilik Kuramı”, 1921′de “fotoelektrik etki ve kuramsal fizik alanında çalışmalarımla Nobel Fizik Ödülü’nü aldım.
Admin: Bu kadar bilimsellik bana biraz ağır geldi. Arada nefes almam gerekiyor biraz ailenizden bahseder misiniz?
Einstein: Belki iyi bir bilim adamıydım ama sanırım evde iyi bir aile reisi olamadım. Çünkü İlk eşim Mileva Maric’den, Hans ve Eduard isminde iki oğlum oldu. 1914 yılında Mileva beni terk etti. Zaten siz soracağınız için hemen cevap vereyim. Milevadan ayrıldıktan sonra Birinci Dünya Savaşında kıtlık sırasında mide ağrıları çekerken kuzenim Elsa ile evlendim.
Admin: Aile hayatınızda bilim hayatınız gibi. İnişler ve çıkışlar ile dolu. Savaşlarda ne yaptınız?
Einstein: Savaşlarda; 1905 yılında “Annalen der Physik” dergisinde çalışmalarımı açıklayan iki yazımdan başka, üçüncü bir yazım daha çıktı ve bu yazıda görecelik teorisinin temelini attım. Teorilerim sert tartışmalara yol açtı. 1909′da Zürih Üniversitesinde öğretim görevlisi oldum. Prag’da bir yıl kaldıktan sonra, Zürih Politeknik Enstitüsünde profesör oldum. 1913′de Berlin Kaiser-Wilhelm Enstitüsünde ders verdim ve Prusya Bilimler akademisine üye seçildim. Bir bilim adamı olarak 1. Dünya Savaşında tarafsız kaldım.
Admin: Daha sonraki akademik hayatınız?
Einstein: Yabancı ülkelere birçok gezi yapmakla birlikte 1933′e kadar Berlin’de yaşadım. Almanya’da yönetime gelen Nasyonal Sosyalist yani NAZİ rejiminin ırkçı tutumu dolayısıyla, pek çok Musevi asıllı bilim adamı gibi bende Almanya’dan ayrıldım. Paris’te College de France’ta ders verdim; buradan Belçika’ya sonrasında ise İngiltere’ye geçtim. Son olarak Amerika Birleşik Devletleri’ne giderek Princeton Üniversitesi kampüsünde etkinlik gösteren Institute for Advanced Study’de (İleri Araştırma Enstitüsü) profesör oldum. 1940 yılında Amerikan yurttaşlığına geçtim.
Admin: Bence siz sadece Amerikan vatandaşı değil bir dünya ve hatta evren vatandaşlığı hak etmiş nadir insanlardan birisiniz. Aileniz ne durumda?
Einstein: Küçük oğlum Eduard ne yazık ki akıl hastalığı nedeni ile Zürih yakınlarında bir bakım evinde hayatını geçirdi. Büyük oğlum Albert, annesiyle tanıştığım Zürih Polytechnic’te mühendislik okudu ve daha sonra University of California, Berkley’de profesörlük yaptı.
Admin: Sayın Einstein son olarak bir fizikçi olmanıza rağmen kendi fiziğiniz ile ilgili ne düşünüyorsunuz.
Einstein: Ben öyle giyim kuşam derdinde bir insan değilim hayata sade bakarım. Herkes geçicidir. Kalıcı olan fikirler ve buluşlardır. Alçak gönüllülük de bilim kadar önemlidir. Zaten alçak gönüllü olmazsanız insanlığa pek yararınız olmaz. Ben çoğu zaman ayağımda terlikler ve taranmamış saçlarımla bir çok ünlü üniversitede konferanslar verdim. Taranmış saçlar değil, o saçların altındaki düşünceler sayesinde bu konferanslar veriyordum.
Admin: Sayın Albert Einstain, www.eylos.com’a zaman ayırıp bizimle ropörtaj yaptığınız için teşekkür ederiz.
Einstein: Bende teşekkür ederim. Özellikle böyle yararlı bir röpörtajı karşılıksız Türk halkına yayınladığınız için.

Ropörtaj bitmiştir. Albert Einstein hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız aşağıdaki derlemeyi okumanızı tavsiye ederim.

Albert Einstein 1955′de Princeton’da hayatını kaybetti, Oğlu Albert yanında bulunmuştur. Üvey kızı Margot Einstein, bilim adamının kişisel mektuplarını özenle herkesten saklamış ve kendisinin ölümünden 20 yıl sonra daha saklı kalmasını vasiyet etmişti. Günümüzde Princeton Üniversitesi tarafından basılan bu mektuplar bilim adamının gizli kalmış özel yaşamı hakkında ilginç bilgiler sunulmaktadır.

Albert Einstain özellikle izafiyet teorisiyle tanınmıştır. Bu teori üç bölüme ayrılır:


  1. Newton mekaniğinin yasalarını değiştiren ve kütle ile enerjinin eşdeğerli olduğunu öne süren Özel Görecelik (1905); 
  2. Eğrisel ve sonlu olarak düşünülen dört boyutlu bir evrene ait çekim teorisini veren Genel Görelilik (1916);
  3. Elektro-manyetizma ve yerçekimini aynı alanda birleştiren daha geniş kapsamlı teori denemeleri. 

İlk iki teorinin geçerliliği atom fiziği ve astronomi alanında yapılan deneylerle çok başarılı bir biçimde sınanmıştır; çağdaş fiziğin temel taşları arasında yer alırlar.

 Başka bir ifadeyle şöyle anlatılmış; 

 1905′te yayınladığı dört önemli çalışması; Rölativite Teorisi, Kütle-Enerji Eşitliği (E=mxc’2), Brownsal Devinmenin Açıklanması ve Işığın Foton Teorisi, Einstein’i fizik biliminin yaşayan en önemli otoritesi durumuna getirdi. Fakat onun bilime en önemli katkısı 1916′da açıkladığı “Genel Rölativite” teorisidir.
Fizik biliminin eski mekanik fiziği aşarak kuantum fiziği aşamasını yakalamasında en büyük pay sahibi olan Einstein, hayatının son yıllarını elektromanyetik ve çekim alanlarını birleştiren Birleşik Alanlar Teorisi’ni oluşturmak için harcadı. Einstein’ın atom ile ilgili olarak: “Ben atomu iyi bir şey için keşfettim, ama insanlar atomla birbirlerini öldürüyorlar.” demiştir.

Albert Einstein Hayatı Albert Einstein Hayatı Reviewed by Ömür Yılmaz on 12:59 Rating: 5

Hiç yorum yok :

ads
Blogger tarafından desteklenmektedir.